2025’e giderken Türk Lirası ve Döviz Kuru !
Geçtiğimiz yıl Kurban Bayramı öncesi Türkiye’nin gelecek bir yıllık projeksiyonuna bakmış ve öngörülerde bulunmuştuk, Gelen talepler ve ara ara güncel durum ve gelecek öngörülerini yazarmısınız denildiği için görebildiklerimi yazmaya çalışacağım. Gelecek dönemdeki belirsizlikleri biraz olsun kaldırmak adına 2025’e nasıl gireceğiz öngörü ve eldeki veri ve datalar ile bakacağiz.
Öncelikle fazla detaya giremeden, ne oldu ve ne olabilir sorularını sormalıyız?
Para birimimiz Türk Lirası, son 2 yılda değer kaybı yaşamışadı, bu süreci dönem dönem birlikte izledik ve etkili olan krizi fırsata çevirme yöntemlerini denedik, değer kaybının temel nedenleri arasında ise yüksek enflasyon, cari açık, siyasi belirsizlikler ve küresel ekonomik dalgalanmalar, pandemi, dışa bağımlı eekonomisi ve demografik değişim etkileri ve 2023 Şubat depremleri Ülkeyi ciddi manada etkiledi.
Türk Lirası’nın değer kaybetmesi, Türkiye’de yaşam maliyetlerini artırmakta ve hane halkın satın alma gücünü düşürmüştü. Bu bağlamda, Türkiye’de hükümet ve Merkez Bankası çeşitli önlemler aldı, Bu önlemler arasında faiz oranlarında değişiklikler, döviz rezervlerinin kullanımı ve mali politikalar bulunuyor. Son dönemde Merkez Bankası politikası, Batılı Finans Kuruluşlarından gelen Carry Trade işlemleri ve Siyasi olan normalleşme gibi Batının talebi ile Muhalefet (CHP) ve İktidar (AKP) arasında yumuşama gördük. Bunlar (siyasi yumuşama) tamamen ekonominin batılılaşması ve yumuşama talepleri ile ilgili olduğunu düşünüyorum.
Ekonomiyi yorumlarken siyasi ve değişim ve gelişim yada olayları da beraber yorumlamak daha doğru bir yol olacaktır, Siyasete çok girmeden Sinan Ateş Cinayeti ile Cumhur ittifakı partileri (AKP-MHP)arasındaki kutuplaşma gelecekte erken seçimi getirebilir yada kutuplaşmaya son verilebilir.
Gelecek dönemde, siyasi kriz, jeoplılitik kriz, büyük şoklar yaşanmaz ise Türkiye için gelecek 6 aylık dönemde kontrollü Carry trade devam edecektir.
Tabiki bunu da teknik olarak
açıklamalıyım,
Carry trade , yüksek enflasyon ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle faiz oranları yüksek Bu durum, yabancı yatırımcıların Türk Lirası (TL) cinsinden varlıklara yatırım yaparak yüksek getiri elde etmelerini sağlıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikaları, carry trade işlemlerinde Kontrollü belirleyici bir rol oynuyor. Faiz artırımları, TL’yi daha cazip hale getirirken, faiz indirimleri carry trade cazibesini azaltabilir.
Carry trade işlemlerinin en büyük risklerinden biri, döviz kuru riski. TL’nin değer kaybetmesi, yabancı yatırımcılar için ciddi kayıplara yol açabilir. Bu nedenle, carry trade yapan yatırımcılar TL’nin değerini etkileyen faktörleri yakından takip eder. Yüksek faiz oranları nedeniyle TL cinsinden varlıklar, potansiyel olarak yüksek getiriler sunar. Bu getiriler, özellikle düşük faizli para birimlerinden borçlanan yatırımcılara cazip geliyor.
Ayrıca;
Türkiye'nin ekonomik geleceği, yüksek faiz oranlarını enflasyonla dengeleyebilme, dış borçları etkin bir şekilde yönetebilme ve güçlü ticaret ilişkileri kurabilme yeteneğine bağlıdır. TL'nin istikrarı ve sağlam ekonomik politikaların uygulanması, risklerin azaltılmasında ve sürdürülebilir büyümenin sağlanmasında belirleyici olacaktır.
Ancak yapılan hataların bu görünümde döngüsel olarak tekrarlanması durumun daha da kötüye gideceğini nitekim carry trade ile hızla gelen sıcak paranın aynı hızda kaçma huyu olduğunu bunun bilançoya etkisini ve şu anki ekonomik görünümü size aktarmaya çalıştım.
Bu döngüsel durumların değişmesi için yapısal reformların sözde değil özde yapılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu geçiş yapılmaz ise ne yazık ki alım gücü düşen vatandaş uzun yıllar bu buhranlı duruma hazır olmalıdır.
Ticaretin Ekonomiye Katkısı
Dünya Bankası verilerine göre, 2024 yılında Türkiye'nin GSYİH'sinin %36'sı ticaretten gelmektedir. Bu durum, ülkenin küresel ekonomiyle entegrasyonunu ve dış ticarete olan bağımlılığını göstermektedir. Bu sebeple dış politikanın önemi iyice idrak edilmelidir.
Peki;
bu süreç, carry trade ve rezerv artışı ne kadar sürebilir, Öngörü ve gelecek projeksiyonuna baktiğimiz da, Eylül-Ekim 2024 aylarına kadar sürecek. Enflasyon ve baz etkisi ile Temmuz ve Ağustos’ta enflasyonun düştüğünü TL mevduat faizlerinin enflasyonun üzerinde yada aynı dengede gelişimini göreceğiz. 3 ay yada Daha fazla 4–5 ay TL mevduat kıymetli ve hala etki ve değerleme yada yatay seyir devam edecektir.
Mali politikalar ile Türk Lirası liqiditeyi geri alma yani Türk lirasını değerleme süreci devam edecek ve Finansa ulaşım (finans maliyeti) hala değerli olacaktır. Yıl sonu son çeyrekte Ekim-Kasım-Aralık aylarında Döviz kurunun ℅10–15 değerlendiğini (38–40lira) olduğunu göreceğiz.
Netice olarak enflasyon aylık ℅+2 ve döviz kuru ise aylık +℅2 değerlenmeye devam edecektir.
Not;
ABD seçimleri yada Türkiye içerisinde büyük siyasi kriz, (erken seçim) yada şoklar yaşanmaz ise sürecin yukarda yazılanlar ile aynıya yakın olacağini yaşayacağiz.
Gelecek 6 ay için yatırımcı, ticaret yapan hane halkı planlama ve kılavuzunu bu projeksiyon yukarıda yazdıklarıma göre ayarlanabilir.
TL mevduat hala değerli ✅
Gelecek 3 yıl Arsa ve toprak değerlenme hızlanacak. (Demografik değişim, jeopolitik kriz, iklim krizi büyük şehirlerde yaşam problemleri) ✅